Pi Network’ün Gizli Sistemi, ALOSA π’nin Açıklamasının Ardından Merak Uyandırdı

Pi Network hakkında yapılan yeni bir paylaşım, kripto topluluğunda büyük bir tartışma başlattı. ALOSA π (@maxwell_alosa), Pi Network’ün değer sisteminin geleneksel madencilik ödüllerine dayanmadığını açıkladı. Ona göre proje, spekülasyonla değil katkıyla değer üretiyor. Her uygulama geliştiricisi, node operatörü ve doğrulayıcı, ekosisteme ölçülebilir katkı sağlıyor. Sözleri, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca Pi madencisinin dikkatini çekti ve Pi ekonomisinin gerçek işleyişine dair soruları yeniden gündeme getirdi.

Pi Network Katkıyı Gerçek Değere Dönüştürüyor

Pi Network, kullanıcıların kullanarak değer üretebileceği teorisine dayanıyor. Proje, enerji yoğun proof-of-work madenciliğine değil, topluluk katılımına güveniyor. ALOSA’nın paylaşımında belirtildiğine göre, işlem doğrulama, uygulama geliştirme ve node işletimi gibi tüm faaliyetler, genişleyen bir güven ağı sisteminin parçaları. ALOSA, Pi’nin bir ödül mekanizması değil, ekonomik meşruiyet zinciri olduğunu vurguladı. Bu bakış açısındaki değişimle birlikte Pi, bir token ekonomisi olmaktan çıkarak, işleyen ve katılımcı bir ekonomi haline geliyor.

Veri Madenciliği Karmaşık Bir Süreci Ortaya Koydu

Paylaşımda yer alan bir ekran görüntüsü, canlı bir madencilik oturumu sırasında ilgi çekici veriler sundu. Madenci, saatte 0.0267 π kazandı; bu kazanç, 0.0027 π/saat’lik bir temel orana dayanıyordu. Buna ek olarak, güçlendiriciler üretimi %663,69 artırdı ve ödüller üretimi 1,47 kat yükseltti. Tüm bileşenler sürecin ayrılmaz bir parçasıydı. Güven Çemberi, güvenilir kullanıcılar aracılığıyla kazancı %100 artırdı. Uzun vadede Pi tutanlara verilen %463,69’luk Kilitleme Ödülü (Lockup Reward), sadakati teşvik eden önemli bir unsurdu. 0,47 değerindeki Kullanım Bonusu (Utility Usage Bonus) ise Pi uygulamalarını sık kullanan kullanıcılar için ek bir teşvik niteliğindeydi. Bu istatistikler, Pi’nin pasif sahipliği değil, katılımı ödüllendirdiğini ortaya koydu.

Analistler, Pi’nin bu modelinin güvenli finansal veri transferinde uluslararası standart olan ISO 20022 ile uyumlu olduğunu belirtiyor. Pi, 240’tan fazla ülkeye ait 1.000’den fazla belge türünü kapsayan özgün bir kimlik doğrulama sürecine sahip. Bu durum, projenin meşruiyet iddiasını güçlendiriyor. Destekçiler, sistemin Pi ana ağının (Mainnet) halka açık borsalarda işlem görmeye başlamasıyla geleneksel finans ağlarıyla etkileşime girebileceğini düşünüyor. Bu sırada geliştiriciler, platformda merkeziyetsiz uygulamalar (dApp) oluşturmaya ve Pi’yi hem para birimi hem de kullanım aracı olarak değerlendirmeye devam ediyor.

Pi Topluluğu

Pi Network, 2019 yılında iki Stanford doktora mezunu olan Nicolas Kokkalis ve Chengdiao Fan tarafından kuruldu. Kurucular, herkesin erişebileceği ve cep telefonu üzerinden madenciliği yapılabilecek bir kripto para birimi geliştirmeyi hedefliyordu. Bugün proje, altı yılın ardından 40 milyondan fazla kullanıcıya sahip ve 10 milyondan fazlası KYC doğrulamasını tamamladı. Kullanıcılar, uygulamayı her gün açarak ve güven çemberleri oluşturarak Pi madenciliği yapıyor. Sistem, katkıları takip ediyor ve ödülleri anlık olarak dağıtıyor. Bu iş modeli, iş birliği ve şeffaflık temelli dijital bir ekonomi yaratıyor.

Milyonlarca madenci artık ağdaki gücün kendi katılımlarına bağlı olduğunu fark etmiş durumda. Coin kilitleme, eş doğrulama ve Pi uygulamaları kazanç potansiyelini artırabiliyor. ALOSA’nın paylaşımı, aktif kullanıcıların madencilik hızlarını birkaç katına çıkarabileceğini gösterdi. Bu model, spekülasyonu ödüllendirmiyor. Eğer Pi, katkıyı somut değere dönüştürmeyi başarırsa, bireylerin Web3 ekosistemlerinde serveti ölçme biçimini kökten değiştirebilir.