Hong Kong Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Web3 Liderliği İçin “Hizmet Olarak Regülasyon” Modelini Savundu

New Fire Technology, Avenir Group ve Techub News tarafından ortaklaşa düzenlenen bir etkinlikte Hong Kong Üniversitesi (HKU) Rektör Yardımcısı Profesör Wang Yang, regülasyonlara dair radikal bir vizyon sundu. Wang, Hong Kong’un regülasyonları bir kısıtlama değil, bir hizmet olarak ele alması gerektiğini vurguladı. Bu yaklaşım, düzenleyici çerçeveleri yenilikçi bir şekilde yeniden tanımlayarak, şeffaf ve uyumlu yönetim altında girişimlerin büyümesine olanak tanımayı hedefliyor.

Web3 İçin Hizmet Olarak Regülasyon

Önerilen “Regulation as a Service” (RaaS) modeli, yenilikçilerle düzenleyiciler arasında iş birliğini teşvik ediyor. Katı kurallar dayatmak yerine, uyumluluğu ortak bir çaba olarak ele alıyor. Wang, Hong Kong’un gücünün şeffaf denetim ve uyarlanabilir politikalardan geldiğini vurguladı. Bu sayede kentin, Singapur ve İsviçre ile rekabet eden bir Web3 merkezi haline geldiğini belirtti. Wang’ın yaklaşımı, yönetişimi ekonomik rekabet gücünü ve yatırımcı güvenini artıran bir hizmete dönüştürme eğilimini temsil ediyor.

Hong Kong’daki regülasyon gelişmeleri de Wang’ın sunduğu fikri destekliyor. Sistem; varlıkların %98’inin soğuk depoda tutulması, çok katmanlı güvenlik önlemleri ve tam AML (kara para aklamayı önleme) uyumluluğu gibi şartlar içeriyor. Bu yapı, 2025’in başlarında yaşanan Bybit saldırısı gibi olayların ardından borsalarda şeffaflığı garanti altına almayı hedefliyor. Söz konusu düzenlemeler, Hong Kong’da kripto sektörüne girecek bireysel yatırımcılar ve kurumlar için güvenli bir ortam oluşturmayı amaçlıyor.

Pilot Program 2.0 ve Politika Bildirimi 2.0

Mayıs 2025’te yayımlanan “Dijital Varlık Geliştirme Politika Bildirimi 2.0”, kentin Web3 ekosistemini güçlendirdi. Bu bildiriyle, Cyberport’un LEAP çerçevesi (Legal streamlining, Ecosystem growth, Application focus, People development) üzerinden 500.000 HKD tutarında blokzincir projelerine yönelik bir pilot hibe programı başlatıldı. Desteklenen projeler arasında reel varlıkların tokenlaştırılması, stablecoin araçları ve yeşil tahvillerin dijitalleştirilmesi bulunuyor. Program, Hong Kong’un uzun vadede blokzinciri fiziksel ekonomisine entegre etme planlarını ortaya koyuyor.

Ağustos 2025’te Hong Kong Para Otoritesi (HKMA), “Stablecoin Yasası”nın kabul edilmesini sağladı. Bu yasa, 1:1 rezerv teminatı, FATF standartlarına uygun AML doğrulaması ve gerçek zamanlı denetim şartlarını içeriyor. Böylece Hong Kong, stablecoin regülasyonunun net şekilde uygulandığı nadir bölgelerden biri haline geldi. Yasa, stablecoin ihraç eden kuruluşlara hesap verebilirlik yükümlülüğü getirerek, sabit değer kaybı (de-pegging) veya fon kötüye kullanımı gibi riskleri azaltıyor. Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu’nun (SFC) işlem platformlarını düzenlemesiyle birlikte bu çerçeve, hem kullanıcılar hem de yenilikçiler için eşit koruma sağlıyor.

Şüphecilikten Savunuculuğa

İlginç bir şekilde, Profesör Wang geçmişte blokzincire karşı şüpheyle yaklaşan bir isimdi. 2012 yılında Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ni (HKUST) ziyaretinde Bitcoin’i “finansal bir illüzyon” olarak tanımlamıştı. Bugün ise HKU’da liderlik yapan ve yapay zeka araştırmaları yürüten Wang, Hong Kong’un dijital ekonomisini geliştirmek için akademi ile endüstri arasındaki iş birliğine inanıyor.

Hong Kong’un yeni çerçevesi, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) ve Basel Bankacılık Denetim Komitesi standartlarıyla uyumlu. Bu sayede uluslararası Web3 girişimlerini, regülasyon netliği ve inovasyon desteğiyle kente çekmeyi hedefliyor. RaaS ideolojisi, benzer şekilde kripto denetim çerçevelerini gözden geçiren Japonya ve Güney Kore gibi komşu pazarlarda da etkisini gösterebilir. @wublockchain12 ve icomaki2 gibi sektör temsilcilerinin tepkileri, bu modelin hükümet desteğiyle inovasyon süreçlerini dönüştürme potansiyeline dair olumlu yönde.