Danimarka, Gizlilik Tepkileri Üzerine “Sohbet Kontrolü” Planını Geri Çekti

Danimarka, gizlilik savunucuları, teknoloji uzmanları ve birçok AB ülkesinden gelen sert tepkilerin ardından tartışmalı “Sohbet Kontrolü” (Chat Control) önerisini geri çekti. Cointelegraph’ın haberine göre, bu plan Telegram, Signal ve WhatsApp gibi uygulamaların kullanıcı mesajlarını şifrelenmeden önce taramasını zorunlu kılacaktı. Bu durum, özel sohbetlerin ifşa olabileceği endişelerini beraberinde getirmişti.

🇩🇰 NEW: Denmark withdraws its EU Chat Control proposal after massive privacy backlash.

The plan would've forced Telegram, Signal, and WhatsApp to scan messages before encryption. What made them back down? 👇 pic.twitter.com/ZUmeHya2ck

— Cointelegraph (@Cointelegraph) November 3, 2025

Önerinin Amacı Neydi

Danimarka hükümeti, çevrim içi çocuk istismarını önlemeyi hedefliyordu. AB’nin “Çocuk Cinsel İstismar Düzenlemesi”nin (CSAR) bir parçası olan plan, tüm mesajlaşma platformlarının yasa dışı içerikleri tespit etmek için mesajları taramasını öngörüyordu. Bu yönteme “istemci tarafı tarama” (client-side scanning) adı veriliyordu.

Amaç basitti: Mesajlar şifrelenmeden önce zararlı içerikleri tespit etmek. Danimarka, bu adımın polis güçlerinin çocuk istismarını daha hızlı önlemesine yardımcı olacağını savunuyordu. Hükümet ayrıca yeni kuralların çocukları korurken mesajlaşma uygulamalarını da güvenli tutacağını iddia etti.

Ancak uzmanlar bu yöntemin şifrelemeyi zayıflatabileceği konusunda uyardı. Bu sistemin, hacker’lara ya da hükümetlere özel mesajlara erişim imkânı verebileceğini belirttiler. Eleştirmenler ayrıca kitlesel gözetim ve ifade özgürlüğü üzerindeki etkiler konusunda endişelerini dile getirdi.

Danimarka Neden Geri Adım Attı

Danimarka yoğun bir baskıyla karşılaştı. Gizlilik savunucuları, teknoloji şirketleri ve diğer AB hükümetleri, planın birey haklarını tehdit ettiğini söyledi. AB’nin kilit üyelerinden Almanya da teklife açıkça karşı çıktı. Almanya’nın desteği olmadan Danimarka ilerleyemedi.

Artan eleştiriler üzerine Adalet Bakanı Peter Hummelgaard, zorunlu tarama şartının kaldırıldığını doğruladı. Hükümet artık gönüllü bir sistemden yana olacak. Bu da mesajlaşma uygulamalarının içerikleri taramayı isteğe bağlı olarak seçebileceği, ancak buna mecbur bırakılmayacağı anlamına geliyor.

Kullanıcılar İçin Ne Anlama Geliyor

Signal ve WhatsApp gibi uygulamaların kullanıcıları için bu karar büyük bir rahatlama getirdi. Özel mesajlar şimdilik güvende kalacak. Artık hükümetin sohbetlerinizi taramasından endişe etmenize gerek yok.

Teknoloji şirketleri de bu değişikliği memnuniyetle karşıladı. Pek çok şirket, zorunlu tarama uygulamasının AB’den çekilmelerine neden olabileceği uyarısında bulunmuştu. Şimdi gizlilik kurallarını ihlal etmeden faaliyet göstermeye devam edebilecekler.

Kriptoyla Bağlantısı

Bu tartışma kripto topluluğunu da yakından ilgilendiriyor. Telegram ve Signal gibi uygulamalar, kripto yatırımcılarının ve trader’ların iletişim kurmak ve hassas finansal bilgileri paylaşmak için sıklıkla kullandığı platformlar arasında yer alıyor. Şifrelemenin zayıflatılması, özel alım-satım stratejilerinin, cüzdan bilgilerinin veya gizli grup sohbetlerinin gözetim altına alınmasına yol açabilirdi. Danimarka’nın yasayı geri çekmesi, aynı zamanda AB genelinde kripto kullanıcılarının gizliliğini de korumuş oldu.

Kullanıcılar ve Kripto Üzerindeki Etkisi

Danimarka’nın Sohbet Kontrolü kararının ardından tartışma sona ermiş değil. Danimarka’nın AB Konseyi Başkanlığı 2026 yılının ortasına kadar sürecek ve bu süre içinde yeni öneriler gündeme gelebilir. Yasa koyucular hâlâ çevrim içi çocuk istismarıyla mücadele etmek istiyor, ancak bunu gizliliğe saygılı bir biçimde yapmanın yollarını arıyorlar.

Uzmanlara göre, gelecekteki öneriler büyük olasılıkla gönüllü önlemlere ve daha gelişmiş raporlama araçlarına odaklanacak. Ayrıca dijital haklar kuruluşları, yeni düzenlemeleri yakından izlemeyi sürdürecek.