BlackRock’tan ETF’leri Tokenleştirme Hamlesi

Dünyanın en büyük varlık yönetim şirketi olan BlackRock, 10 trilyon dolardan fazla varlığı yönetiyor. Şirket şimdi borsa yatırım fonlarını (ETF) tokenleştirmeyi değerlendiriyor. Bu adım, geleneksel finansal ürünlerin yönetimi ve alım satımında köklü bir dönüşümün ilk aşaması olarak görülüyor. Proje, ETF’lerin blockchain teknolojisi üzerinden 7/24 işlem görebilmesini ve anında takas edilmesini hedefliyor. Bu yaklaşım, piyasada uzun süredir kullanılan eski sistemlerle keskin bir tezat oluşturuyor.

Tokenleştirilmiş ETF’lerin Yükselişi

Tokenleştirme, geleneksel varlıkların mülkiyet haklarının blockchain üzerinde saklanan dijital token’lara dönüştürülmesi anlamına geliyor. Örneğin ETF hisseleri bu şekilde temsil edilebiliyor. Bu token’lar, parçalı mülkiyet sağlıyor, 7/24 işlem görebiliyor ve merkeziyetsiz finans (DeFi) protokollerinin iş akışına entegre olabiliyor. Yenilikçi model, akıllı kontratlarla anında takas imkânı ve esnek yapı sunarak verimlilikte yeni bir seviyeye kapı aralıyor.

Teknoloji Nasıl İşliyor?

BlackRock, bu vizyonu hayata geçirmek için hem Ethereum gibi açık blockchain’leri hem de Canton Network gibi birlikte çalışabilir ağları inceliyor. Bu yenilik, ETF işlemlerinin genellikle iki iş günü sonra tamamlandığı T+2 takas sürecini ortadan kaldırarak neredeyse anında gerçekleşmesini sağlayacak. Sektör raporlarına göre bu model, operasyonel maliyetleri %30’a kadar düşürebilir ve piyasa kapalıyken dahi dünya genelindeki yatırımcıların erişimini mümkün kılabilir.

DeFi ve Kurumsal Sermaye

Tokenleştirilmiş ETF’ler, düzenlenmiş getiri sağlayan teminat olarak kullanılarak DeFi protokollerine büyük miktarda likidite kazandıracak. Geleneksel finans ile DeFi’nin entegrasyonu yalnızca yeni pazarlar açmakla kalmayacak, aynı zamanda BlackRock’ın denetim ve kontrol süreçlerini sistematik hale getirmesi sayesinde merkeziyetsiz sistemlere olan güveni de güçlendirecek.